Ceza yargılamasında hukuka aykırı delil, ceza muhakemesi hukuku normlarına aykırı elde edilmiş olan her türlü delil olarak tanımlanabilir. Hukuka aykırı deliller, bir uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla ispat aracı olarak kullanılamazlar. Ceza yargılamasının amacı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır.

Hukuk sistemimizde temel norm niteliği taşıyan Anayasa’nın 38/6.maddesinde “Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemeyeceği” öngörülmüş; buna paralel olarak 5271 Sayılı CMK’nın 217/2.maddesinde “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

CMK’nın 206/2-a maddesi “kanuna aykırı olarak elde edilmiş olan delillerin ortaya konulmasının reddolunacağı” öngörmüş ve yargılamayı yapan mahkemeye, delillerin hukuka uygun olup olmadığını, daha yargılamanın başında değerlendirme ve hukuka aykırı elde edilmiş olan delillerin duruşmada tartışılmasını reddetme görevi verilmiştir.

Anayasanın 38-6 maddesinde “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.”

5271 sayılı CMK nın 206. Maddesinin 2. Fıkrasının a bendinde “Delilin kanuna aykırı olarak elde edilmesi halinde reddedileceği ifade edilmektedir.”

YARGITAY 20. CEZA DAİRESİ 2015/28 E. 2015/2428 K.  24.6.2015 tarihli  ilamında

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610-2014/512, 2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 Sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir  arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.

 

Sanığın   kullanımındaki araçla uyuşturucu madde ticareti yapıldığına dair ihbarda bulunulması dolayısıyla CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine  uygun şekilde "adli arama kararı" ve "yazılı adli arama emri" alınmadan üzerinde ve aracında yapılan aramalarda, net 38 g esrar, 1 g kokain ve uyuşturucu madde içeren 336 adet hap ele geçirildiği anlaşılmakla, hukuka aykırı aramalar sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, "suçun maddi konusu" ve "suçun delili" olarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, somut olayda suçun maddi konusunun bulunmaması sebebiyle suçun unsurları oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, TCK'nın 188/3-4. fıkraları uyarınca mahkûmiyet hükmü kurulması karı verilmiştir.

 

Kararın sonuç kısmında ise yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları ve sanık müdafiinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu sebeple yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.